Bazılarımız farkında, bazılarımız ise değil ancak yeni bir dönemin başlayacağı büyük bir eşiğin tam da girişinden geçmekteyiz. Her gün birçok farklı alanda yaşanan teknolojik gelişmeler, elbette #pazarlama dünyasında da önemli değişimlere yol açıyor. Özellikle dijitaldeki devrimler ve internetin evrimiyle birlikte, pazarlama iletişimi ve pazarlama stratejilerinde de çok fazla dönüşüm gerçekleşti. Markalar artık kullanıcılarını anlamada ve içgörtüler oluşturmada çok daha yetenekli ve hızlılar. Böylece onlarla kuracakları iletişimde belirledikleri stratejilere de çok daha hızlı yön verebiliyorlar. Bu yazıda ise bahsettiğim büyük değişimin eşiği olan Web 3.0’dan, yani internetin bir sonraki evrim aşamasından bahsediyor olacağım. Bu yeni dönemde pazarlama iletişimi ve pazarlama stratejileri de büyük değişimler yaşayacak. Hep birlikte Web 3.0'ın pazarlama iletişimi ve pazarlamanın geleceği üzerindeki etkilerine gelin biraz daha yakından bakalım. Başlıyoruz…
Web 3.0 Nedir?
Biraz sıkıcı bölümü başta verelim ama giderek keyfi artacak yazının diye tahmin ediyorum. Tanımlar ve terminoloji önemlidir. Bir konuyu anlamada bizlere öncülük edecek bu kılavuzları atlayarak konuya dalmak olmaz. Bu sebeple Web 3.0 ‘ın ne olduğuna hızlıca bakalım.
Kabaca Web 3.0; internetin üçüncü nesli olarak tanımlanır. Bilmeyenler için öyleyse bunun 2.0’ı, 1.0’ı da mı vardı? Evet vardı. Web 1.0, internetin ilk dönemini temsil eder. Bu döneme daha çok trafik bazlı kullanımların, ön yüz görüntülemelerin ve sınırlı kullanıcı etkileşiminin olduğu bir nevi “karanlık çağ” diyebiliriz. Web 2.0 ise, sosyal medya, kullanıcı katılımı ve paylaşım odaklı içerik üretimi gibi yeni özelliklerin ortaya çıktığı dönemi ifade ediyor. İçinde bulunduğumuz zamanda ise bizler hem Web 2.0’ın tüm özelliklerini, hem de 3.0’ı sınırlı şekilde kullanabildiğimiz bir ara dönemi yaşıyoruz. (Bu dönemi de Web 2.5 ile ifade edenler var.)
Web 3.0 ise, internetin çok daha gelişmiş bir versiyonudur. Günümüzde artık varlığını gündelik uygulamalarda da iyiden iyiye hissettiren Yapay Zeka, BlockChain teknolojileri ve Dağıtık Ağlar gibi yenilikçi teknolojiler bizleri Web 3.0 ‘a hoş geldiniz diyerek karşılamakta. Kullanıcılar olarak kişisel ve gizlilik içeren verilerimizi daha iyi kontrol edebildiğimiz, daha güvenli ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunan bir internet dünyasına adım atmış bulunuyoruz. Böylece artık merkeziyetsiz, üst düzey güvenlikli, davranış ve satın alma alışkanlıklarımızın değişeceği, yeni ve farklı dijital araçların hayatımıza gireceği, nesnelerin internetini ve Endüstri 5.0’ı iliklerimize.. hatta genlerimize kadar hissedebileceğimiz yeni bir dönemden bahsediyorum.
Web 3.0'ın 3 temel özelliğine bakacak olursak;
Dağıtık Veri ve Uygulamalar: Web 3.0, verilerin merkezi sunuculardan ziyade dağıtık ağlarda depolandığı bir yapı sunmaktadır. Bu da veri güvenliğini artırmakta ve veri sahipliği konusunda kullanıcılara daha fazla kontrol imkanı sağlamaktadır. Bu da daha fazla özgürlük anlamına geliyor.
BlockChain Teknolojisi: BlockChain, güvenli ve şeffaf bir veri tabanıdır ve Web 3.0'un temel yapı taşlarından biridir. BlockChain teknolojisi, veri paylaşımı, akıllı sözleşmeler ve dijital varlıkların yönetimi gibi alanlarda önemli fırsatlar sunmaktadır.
Yapay Zeka ve Otomatikleştirme: Yapay Zeka! İşte bizim için en keyifli kısma geldik. Web 3.0'da pazarlama ve iletişim faaliyetlerimizin belkide mihenk taşını yapay zeka oluşturacak. Dijital ikiz, makine öğrenmesi ve otomatikleştirme, biz pazarlamacılara çok daha iyi müşteri segmentasyonu, kişiselleştirilmiş içerik ve kampanya önerileri, fiyat ve talep tahmini gibi konularda yardımcı olacak.
İşler kolaylaşıyor gibi görünebilir ancak aslına bakarsanız doğrusu “karmaşıklaşıyor” diyebilirim. Yeni dünyada kendinizi yazılım teknolojileri, veri analizi, yapay zeka araçları ve uygulamaları, nesnelerin interneti ve pek çok farklı konu üzerine daha geliştiremediğiniz takdirde, bugünün dijital pazarlama metodolojisini bilenlere de “Geleneksel Pazarlamacı” gözüyle bakılıyor olacak. Demedi demeyin!
Web 3.0 ile Pazarlama
Zannediyorum ki Web 3.0 'ın pazarlama iletişimi üzerinde ne kadar önemli etkilere yol açacağını anlamaya başladık. Bu dönemde, pazarlama iletişimi daha etkileşimli, katılımcı ve kişiselleştirilmiş bir yapıya dönüşecek. Bunu özellikle şu anda hayatımızda kullandığımız uygulamalardaki kullanıcı deneyimlerimizin her geçen gün giderek farklılaşması ve gelişmesiyle yaşıyoruz ve daha da yaşayacağız. Kullanıcılar artık sadece pasif alıcılar değil, aynı zamanda birer veri merkezi, içerik üreticileri ve paylaşımın önemli bir parçası haline gelecekler. Bu da pazarlama ve iletişim dünyası için yeni fırsatlar ve meydan okumalar sunacak.
Tam da bu noktada Web 3.0'ın pazarlama iletişimi üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak adına bazı istatistikler paylaşmak istiyorum;
HubSpot, kullanıcıların %70'i, markaların kendilerini daha iyi anlamaları ve ihtiyaçlarına daha uygun içerik sunmaları durumunda markalarla etkileşime geçme olasılıklarının daha yüksek olduğunu belirtiyor.
Yapay Zeka destekli kişiselleştirme, pazarlama iletişiminin önemli bir parçası haline gelmeye başladı bile. 2022 yılında Experian’ın yaptığı bir araştırmaya göre, kişiselleştirilmiş e-posta kampanyaları, genel kampanyalara göre 3 kat daha fazla dönüşüm elde ediyor.
Sosyal Medya ve olmazsa olmazı Influencer pazarlaması alanına baktığımızda ise, kullanıcılar artık daha fazla "güvenilir içerik üreticilerine” yönelmekte. Influencer pazarlaması harcamaları ise hızla artıyor. Business Insider Intelligence ‘da yayımlanan rapora göre, influencer pazarlaması harcamaları 2022 yılında 16,6 Milyar $ 'a ulaştı. Bu rakamın 2023’de 21 Milyar $ seviyelerine gelmesi bekleniyor.
BlockChain teknolojisi, pazarlama iletişimi ve reklamcılıkta daha şeffaf bir ortam oluşturarak taraflar arasında güveni artırmayı hedeflemektedir. Sahte takipçi, etkileşim ve sahte içerik problemleriyle mücadele etmede yine aynı şekilde etkili olacak. Juniper Research 2023 yılında BlockChain tabanlı reklamcılık harcamalarının 2022'ye kıyasla %45 artacağını tahmin ediyor. Aynı raporda reklamcılık dolandırıcılığı nedeniyle markaların yılda 42 milyar $ kadar zarara uğradığının tahmin edildiği bildiriliyor.
Web 3.0, veri güvenliği ve gizliliği konusunda da önemli bir rol oynayacak. Kullanıcılar, verilerinin daha iyi korunduğu platformları tercih edecek ve markalardan veri kullanımı konusunda daha fazla şeffaflık bekleyecekler. Bu konuda IBM tarafından yayımlanan raporda - özellikle oranın büyüklüğünüze dikkatinizi çekerim - internet kullanıcıların %92'si, kişisel verilerin gizliliği konusunda endişelerinin olduğunu belirtiyor.
Kullanıcılar markalardan daha fazla özelleştirilmiş deneyimler beklemekte. Tüketicilerin %80'i, kişiselleştirilmiş deneyimler sunan markaları tercih ediyor. Her zaman söylediğim gibi; onları dinlemeli ve sunduğunuz platform ve kaynakları geliştirmelisiniz. Bu çoğu şirket için kaynak ve zamanın boşa harcanması gibi geliyor. Pazarlamada her atılan adımın kısa vadede aksiyon getirmesini beklemek de ne bileyim…
Yapay zeka ve makine öğrenmesi Web 3.0'da kullanıcı davranışlarının çok daha detaylı analiz edilmesini ve anlaşılmasını, dolayısıyla daha iyi hedefleme, segmentasyon ve içerikler sunma imkanı sağlayacak. Salesforce ‘un bir araştırmasında pazarlamacıların %72'si, yapay zekayı pazarlama stratejilerini optimize etmek için kullanıyor. Peki siz?
Yine Influencer pazarlaması tarafında kullanıcılar güvenilir içerik üreten ve markalarla organik bir ilişki kuran influencer'ların önerilerine daha fazla değer veriyor. Tomoson ‘ın araştırmasına göre, influencer pazarlaması, harcanan her 1 $ karşılık 6,50 $ getiri sağlıyor. E malum, doların nereye geldiğini düşünecek olursak
Pazarlama stratejilerini daha etkileşimli, kişiselleştirilmiş ve güvenilir hale getirerek markaların müşteri bağlılığını artırmasına olanak sağlayacak olan Web 3.0 ‘ın getirdiği dağıtık ağlar, kullanıcıların verilerini daha güvenli bir şekilde saklama ve kontrol etme imkanı sunuyor. Deloitte ‘a göre kullanıcıların %82'si, verilerinin güvenli bir şekilde saklandığı ve paylaşıldığı platformları tercih ediyorlar.
Yeni dönemde gelişen yeni araçlar kullanıcıların daha aktif bir rol oynamasını teşvik edecek. İçerik üretmek için metin tabanlı yapay zeka araçları artık her yerde. Bununla da kalmayıp mevcut pek çok uygulama da yapay zeka entegrasyonlarını tamamladı diyebiliriz. (Ör: Adobe Uygulamaları) Bu da içerik oluşturma ve markalarla etkileşime geçme konusunda daha fazla fırsat ve yetki isteyen kullanıcılar için eğlenceli ve ilginç imkanlar sunuyor.
Web 3.0 elbette doğası itibariyle dijital reklamcılığın geleceğini de etkiliyor ve daha da etkileyecek. Merkeziyetsizcilik ile kullanıcılar, verilerini daha iyi kontrol etmek ve reklamlara daha az maruz kalma istiyorlar. Haliyle reklamcılık sektörü de kendisine farklı arka kapılar arıyor. eMarketer ‘da Adblocker kullanımının 2022 yılına kadar 1,1 milyar kullanıcıya ulaşması bekleniyordu. Eminim geçmiştir bile. Reklamın iyisi mümkün olan en az reklam öğesi içerendir. Ah şu Web 1.0’da yaptıklarımız yok mu! Yediğimiz hurmalar…
Pazarlamanın Geleceği ve Web 3.0
Peki gelecekte biz pazarlama uzmanlarını neler bekliyor dersiniz? Pazarlama kabuk değiştirecek diyebiliriz. Daha kişiselleştirilmiş ve etkileşimli deneyimler sunarak müşteri bağlılığını artırma fırsatına sahip olacağız. Büyük veri analitiği ve yapay zeka sayesinde, kullanıcı davranışlarını ve tercihlerini daha iyi anlayabilecek ve buna göre stratejilerini oluşturabileceğiz. Veriye bağlı toplanan tüketici davranışlarını ve içgörüleri yine teknoloji sayesinde farklı iletişim kanallarının bütünleşik kullanılması ve otomasyonlar yardımıyla işletebileceğiz. Bu bizlere zaman, dolayısıyla iş gücü, dolayısıyla finansal kaynak gibi birbirine zincirleme bağlı konularda avantajlar sağlayacak. Bizler dediğime bakmayın, markalara yani.
BlockChain tarafındaki gelişmeler, pazarlama alanında daha fazla güven ve şeffaflık sağlayacağından, güvenilir veri paylaşımı, güvenli ödeme sistemleri ve veri gizliliği tüketicilere sunacağımız deneyim yolculuklarının her geçen gün iyileşmesini sağlayacak. Sadece dijitalde değil fiziksel tarafla entegre olacak olan bu teknolojiler kullanıcı deneyiminde oldukça ilginç yöntemler görmemizi sağlayacak.
Web 3.0’ın bu ilk döneminde dahi kişiselleştirilmiş pazarlama mesajlarına verilen yanıt oranı, geleneksel pazarlama mesajlarına göre %50 daha yüksek. Mediakix ‘e göre BlockChain teknolojisinin kullanıldığı influencer pazarlaması faaliyetlerinde, markaların sahte takipçi ve etkileşim sorunlarıyla karşılaşma olasılığı %90 azalıyor. Web 3.0 döneminde etkileşimli deneyimler sunan markaların müşteri sadakati ve tekrar satış oranları daha yüksektir. Bu arada kullanıcılarına etkileşimli deneyimler sunan markaların müşteri sadakati oranı %60 daha yüksek.
Sözün Özü;
Bu yeni dönemde Web 3.0 ile hayatımıza girecek olan teknolojiler, pazarlama iletişimi ve pazarlama stratejileri için heyecan verici olacak. Yapay zeka, BlockChain, dijital ikiz, sosyal medya ve influencer pazarlaması gibi alanlar, pazarlamacıların kullanıcıların beklentilerini daha iyi anlaması ve bunlara yönelik çözümler üretmelerine yardımcı olacaklar. Aslında başladılar demek daha doğru olur. Dijital bankalar ve Fintech sektöründeki gelişmeleri takip edenler konuya daha yakından vakıflar. Özellikle konuya nereden başlayacağını bilemeyenler için , fikirleri ve yüksek lisans eğitimimde bana kattıklarıyla tanımaktan son derece mutlu olduğum sevgili hocam Dr. Cüneyt Devrim'in NeoSkola 'daki eğitimini öneriyorum. Aşağıdaki görsele tıklayarak eğitime ulaşabilirsiniz.
Pazarlamacılar, Web 3.0'un sunduğu araçları kullanarak veri odaklı, kişiselleştirilmiş ve etkileşimli pazarlama stratejileri geliştirmeli, güvenilir ilişkiler kurmalı ve kullanıcıların beklentilerini karşılayacak yenilikçi deneyimler sunmalı. Bu şekilde, Web 3.0'un sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek rekabetçi bir avantaj elde edebiliriz. Fiziki müşteri temsilcilerinin yapay zeka ile desteklendiği Chatbotlar, müşteri hizmetlerinde ve satış süreçlerinde daha aktif bir rol almalılar diye düşünüyorum. Her ne kadar Gartner’a göre 2025 yılına kadar Chatbotlar aracılığıyla gerçekleşen müşteri etkileşimlerinin %95'i insan müdahalesi olmadan gerçekleşecek olsa da, ben bunun farklı coğrafyalardaki insan topluluklarının tüketim ve satın alma alışkanlıklarına göre biraz daha uzun bir vadede oturacağı kanaatindeyim.
Web 3.0, kullanıcı deneyimini iyileştirmek için artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) gibi yenilikçi teknolojileri kullanmaya başladı bile. Nitekim bunun en son örneklerinden biri Apple’ın geçtiğimiz günlerde lansmanını gerçekleştirdiği şimdilik 75.000 TL’cik fiyatı olan yeni gözlüğü Vision Pro. Yukarıda anlattıklarımızın pekişeceği güzel bir örnek olması sebebiyle aşağıda tanıtım videosunu da bırakıyorum.
AR ve VR teknolojileri, kesinlikle kullanıcıların markalarla daha derin etkileşimler yaşamasını sağlıyor. Ben de bir PlayStation VR2 kullanıcısı olarak diyebilirim ki inanılmaz bir deneyim yaşıyorsunuz. #Gaming tarafında yaşadığınız bu deneyim Vision Pro ile hayatımızın pek çok anına girecek gibi görünüyor.
Hani şu hep beklediğimiz, 90’lı yıllarda bilimkurgu filmlerinden izleyerek hayaller kurduğumuz gelecek var ya; işte o geldi sayılır. Yeni nesil pazarlama uzmanı arkadaşlarım zaten konunun kalbinde ve bilincindeler ancak nispeten benim gibi 80’lerde veya öncesinde doğmuş olan jenerasyonlarda hala muğlaklık oldukça fazla. Kendinizi geliştirin arkadaşlar, okuyun, araştırın ve paylaşın lütfen, paylaşalım sizlerden ricam. Aksi halde tren kalkıyor ve kaçırmak üzeresiniz…
コメント