2021... Ne yıldı ama! Çalıştık, yorulduk, aşı olduk (veya hala olmadık), sevindik, üzüldük, izledik, dinledik, kavga ettik, barıştık, savaştık, yenildik, yenildik, yenildik... Önemli mi? Hayır, tabii ki aslolan her defasında kalkıp savaşa devam etmekti. Bakalım 2021'de neler oldu?
-Yazı Şarkısı-
Öncelikle kestane balının diyarı Zonguldan'tan herkese.... Hayır, hayır! :)
Gerçekten zor bir yıl geçirdiğimizi düşünüyorum. Gerek bireysel olarak gerekse toplumsal anlamda. Her yıl geleneksel olarak yazmaya gayret ettiğim bu yıl sonu yazısında belkide ilk defa bu kadar zorlanıyorum. 1 yıl değil de, bir yılda 4-5 yıl yaşamış gibiyim 2021'i. Kısa bir turla arakama dönüp baktığımda;
Covid farklı türleri ile devam
Yeni bir işe başladım
Trafik çektim
Yeni insanlar tanıdım
Bazı insanları kaybettim
İzledim, izledim, izledim
Dinledim, dinledim, dinledim
Okudum, okudum, okudum
Yeni şeyler öğrendim
Fakirleştim
Sonra daha da fakirleştim
Güldüm
Gezdim
Kilo almadım ama vermedim de
Çalıştım, çalıştım, çalıştım
Her ne kadar hepinizinkine benzer olsa da, hepimizin üzerinde yarattığı tesir farklı oluyor işte. Dedim ya 4-5 yıl gibi geldi bu defa 2021. İster genetik sebepler, ister burçtan, isterse coğrafyanın kaderinden olsun bilemiyorum ama çevremde olan bitene kayıtsız kalamayan biri olarak beni belkide en mutlu eden şeylerden biri yeni başladığım işti. Mesleğim gereği bugüne kadar bir çok farklı sektörede marka ve proje için dijital iletişim ve pazarlama faaliyetleri üzerine çalıştım. Bizim mesleğin kendisinin çekiciliği sanırım bir 10 yıl falan sürüyor. Sonrasında bu defa gerçekten neye katkı sunduğunuz, neye dokunduğunuz, nasıl bir katma değer yaratabildiğiniz ve neyi büyütmeye çalıştığınız tatmin duygunuzu taze tutuyor ve artırıyor. 22 Yıldır enerji sektörü temelinde mühendislik çözümleri üreten bir şirket olan Üçay Grup 'da temiz, yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının son kullanıcı tabanına yayılması için tüm birimler gibi Dijital Dönüşüm Ofisi olarak ben ve ekibim de var gücümüzle çalışıyoruz. Doğalgaz çözümleri, Güneş enerjisi sistemleri, ısı pompası, vrf sistemler ve elektrikli araç şarj istasyonları gibi doğaya mümkün mertebe en az zararlı salınımlara sahip veya hiç bir karbon salınımı olmayan enerji çözümlerinin yayılması için yürüttüğüm iletişim ve pazarlama faaliyetleri bana bu konudaki sorumluluğuma da katkı sunduğumu hatırlatıyor. Bildiğiniz üzere çok yakın zamanda yapılan Paris İklim Anlaşması ve Glasgow'daki #GOP26 İklim Zirvesi sonuçları da tüm dünya olarak küresel ısınmaya karşı nasıl çetin ve kararlı bir mücadele vermemiz gerektiğini gözler önüne serdi. Duyarlı ve bilinçli olan her insanın bu konuda üzerine düşeni yapması şart.
Neden mi? Ee Dünya diyoruz, Please Look Up! diyoruz...
Zaman bazen çok yavaş ancak genelinde oldukça hızlı ilerliyor. Ne ara 40'ımıza merdiven dayadık anlamadım bile. Yıllar geçiyor, her yıl biraz daha fazla gelişim gösterebilmek, kendimizin ve sevdiklerimizin yaşam standartlarını biraz daha iyileştirebilmek adına elimizden geleni yapıyoruz. Ancak bunu yaparken zamanın geçişini göremiyor, aslında hayatlarımızın ne denli anlamsız konular ve/veya insanlar üzerinden hiç edildiğini unutuyoruz. Belkide bir insan ve ağabey olarak çok sevdiğim ve bana hayata bakış açım üzerine önemli bir katkısı olduğunu düşündüğüm genel müdürüm Turan Şakacı ile bir Cumartesi sabahı yaptığımız keyifli sohbetten çıkan o sihirli cümleyi burada yazmanın tam sırasıdır;
Hayata küçük, çok küçük bir yerden bakmak gerekiyor. Neticede adam Amerika'yı yönetiyor...
Gerçekten de öyle. Ne için yaşadığımızı, hayatta olmamızın anlamı ve güzelliğini, aslında fındık kabuğunu doldurmayacak konular, insanlar ve olaylarla, yerli yersiz streslerle, sonu gelmeyecek tartışmalarla, aslında çok kolay idare edilebilecek durumları çıkmazlara sokarak yaşamın ve yaşamanın güzelliklerine gölge düşürecek hiçbir şeye izin vermemeliyiz hayatlarımızda. Gereksiz hırslar, kaygılar ve haddinden fazla önem verme belkide çağımızdaki bir çok hastalığın temel sebepleri ve bunları kendi elimizle yaratıyoruz.
Oysa, ölüm var!
Yani bu kısa ve fani dünya, hani şairin deyimiyle;
"Bu dünya soğuyacak,
Yıldızların arasında bir yıldız,
Hem de en ufacıklarından,
Mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
Bu koskocaman dünyamız.
Bu dünya soğuyacak günün birinde,
Hattâ ölü bir bulut
Yahut bir buz yığını gibi de değil,
Boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
Zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız." - #NazımHikmet
Acısını şimdiden çekmeye gerek var mı? Bence hayır.
İşte tam da bu sebeple 2022 güzel geçsin. Umutlar tazelensin, her şeyin başı gerçekten sağlık olsun. Sevdikleriniz ve sizi sevenlerle geçen, huzur, mutluluk, başarı ve bereket dolu bir yıl olsun.
Seneye görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın.
(Sene görüşmek üzere derken 2022 yıl sonu yazısını kastediyorum tabii ki. Hayır espiri olan değil..:)
Комментарии