Üzerine yaklaşık 1 yıla yakın bir süre çalıştığımız yorucu sürecin ardından yeni Ar-Ge merkezimiz EVREKAA'yı tamamladık. "Yerinde Ar-Ge" özelliği taşıyan Evrekaa'nın yapım aşamalarını da içeren, aynı zamanda Türkiye için Ar-Ge kavramının önemine de vurgu yapan bir hafta sonu yazısı hazırlamak istedim. Konunun ilgilileri için şimdiden iyi okumalar dilerim. Unutmadan! Yazının hemen başına yakın zamanda ST Endüstri Radyo'da Reel Piyasalar programında sev gili Çetin Ünsalan ile gerçekleştirdiğimiz sohbeti de bırakıyorum. Bir yandan dilerseniz onu da dinleyebilirsiniz. Hadi başlayalım...
Ar-Ge (Araştırma Geliştirme) aslında tanımı itibariyle bakıldığında "Bilgi dağarcığını artırmak amacıyla sistematik olarak sürdürülen yaratıcı çalışma ve bu bilginin yeni uygulamalar yaratmak için kullanılması" - Wikipedia. Tanımın dışında belkide sorulması gereken asıl soru; Neden Ar-Ge?
Ülkemizde özellikle Özel Sektör - Üniversite - Devlet üçlüsünün birlikteliği ile ilerleyen Ar-Ge yapılanmalarına bakıldığında Türkiye olarak ayırdığımız kaynağın OECD ülkeleri içerisinde henüz yeterince tatmin edici bir düzeyde olmadığını görüyoruz. GSMH 'dan %1'lik bir pay ayrılan bu faaliyetler aslında sürdürülebilir kalkınmaya düşünülenden çok daha fazla fayda sağlıyor. Çünkü teknoloji üretmek ve/veya transfer etmek zorundayız. Aksi halde katma değeri yüksek ürünler üretmemiz ve patentlememiz zorlaşacaktır. Bu da her geçen yıl açılan cari açıklarımızı, artan borç yükümüzü azaltmada ve kapatmada giderek başarının yolunun uzayacağı veya imkansızlaşacağı anlamına geliyor. Denenmiş yolları tekrar ederek sadece aynı sonuçları elde edebiliriz. Bize yeni yollar bulmak, denemek ve sorunlarımızı farklı yöntemlerle çözmek düşüyor.
İşte Ar-Ge merkezleri bu noktada ufukta parlayan bir Güneş gibi duruyor. Ülkece yürüttüğümüz tüm hizmetler, üretim metodları ve tedarik süreçlerini yeni teknolojileri kullanarak daha verimli hale getirmeliyiz. Hatta ticarileştirilmiş yepyeni ürünler ortaya koyarak yeni mali kaynaklar yaratmalıyız -ki bugün üzerinde sıkça durduğumuz olumsuz ekonomik tablolar ve veriler tersine dönebilsin.
Bütün bunlar için ise özel sektör paydaşlarının ciddi bir dirayet sergilemeleri, Ar-Ge süreçlerine yatırım yapmaktan çekinmemeleri, üniversiteler ile işbirlikteliklerini güçlendirmeleri ve devletin de üzerine düşeni sonuna kadar yapması gerekiyor. Hali hazırda aslında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız bu konuda azımsanmayacak çalışmalar yapıyor. Ar-Ge yatırımı yapmak isteyen şirketler ve girişimler destekleniyor. TÜBİTAK ve Avrupa Birliği projelerinde olmak isteyen yapılara fonlar ayrılıyor ve imkanlar tanınıyor. Yeterli mi? sorusunun cevabı elbette "Hayır". Ancak unutmamak lazım ki "Bir Sıfırdan her zaman iyidir". Taşın altına ellerin daha fazla sokulması, yeni teknolojiler, patentler ve ürünler ortaya koyabilmek için gerekli özverinin verilmesi ve çilenin çekilmesi gerekiyor. Hayatta hiçbir şeyin kolay olmadığı gerçeği özellikle Ar-Ge faaliyetlerinin de bir özeti gibi.
#Tarım , #Hayvancılık , #Tekstil , #Lojistik , #Enerji , #Turizm gibi dinamo sektörlere sahip ülkemizin bu alanlarda verimliliği artırmaya yönelik yapabileceği o kadar çok şey var ki. Özellikle bu alanların yine ülkece güçlü olduğumuz yazılım teknolojileri ile birleştirilerek ortaya koyabileceği inanılmaz fırsatlar bulunuyor. İstanbul'dan daha ufak bir yüzölçümüne sahip Hollanda'nın tarımda Avrupa'da ihracat rekortmeni olmasının, bilmem neredeki denize kıyısı bizdeki Marmara Denizi kıyıları kadar bile olmayan ülkenin balıkçılıkta 1. olmasının, bilmem hangi Kuzey Avrupa ülkesinin elektrik enerjisi ihtiyacını bize göre çok daha az "Güneşlenmesi" olmasına rağmen çok daha fazla Güneş'ten karşılamasının... Bütün bunların hepsinin altında Ar-Ge yatırımlarına verdikleri önem ve ürettikleri teknolojiler yatıyor.
Yeri gelmişken yazının başında da belirttiğim yeni Ar-Ge merkezimiz Evrekaa'dan da biraz bahsetmek isterim. Üçay Mühendislik A.Ş. bünyesinde kurulan Evrekaa'da temel olarak İklimlendirme, Enerji, Elektrik ve Mekanik alanlarında sunduğumuz mühendislik çözümlerini yazılım teknolojileri ile birleştirerek verimliliği artırabileceğimiz yeni projeler ve ürünler üzerine çalışıyoruz. 2 Milyon $'a yakın bir başlangıç yatırımı ile yola çıktığımız Evrekaa'nın personel yapısını %50 farklı alanlarda uzman mühendisler, %50'sini ise yazılım geliştirme mühendisleri oluşturuyor. Tamamen sıfırdan inşaa edilen ve üzerine birçok insanın emeği olan Evrekaa'nın yapımında özellikle Üçay Mühendislik A.Ş. Yönetim Kurulu'nun inancı ve bu yatırımı yapma isteğinin yanı sıra, adını burada geçirmeden edemeyeceğim sevgili çalışma arkadaşım ve Ar-Ge merkezimizin Genel Koordinatörlüğünü üstlenen Volkan Demir 'in inanılmaz gayreti var. Aynı zamanda tüm süreç boyunca Ayem Innovation 'dan sevgili Bilal Çinici de bizlere hem Ar-Ge kavramını anlamamızda hem de sürecin ilerlemesinde danışmanlığı ile yol gösterdi. Evrekaa'nın özellikle akıllı bir ofis olmasına, çalışma alanlarının mimarisinin ise fütüristik ve Evrekaa'nın kurumsal kimliğini yansıtmasına özen gösterdik. 50 kişiye yakın nitelikli personelin yer alacağı bu yeni Ar-Ge merkezi için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'mızda son değerlendirme süreçlerinin sonuçlanmasını bekliyoruz.
Yapabilir miyiz? Kesinlikle yapabiliriz! Türkiye'nin bulunduğu coğrafik konumu, genç nüfusu, nitelikli insan kaynağı, doğal kaynakları, Üniversiteleri, finansal yapısı, jeo-politik konjüktürü...vs. tüm şartları buna müsait. Sadece niyetine girelim. Elimizi taşın altına sokalım. İnanarak, planlayarak, çevik metodları kullanarak çalışalım.
Olmaması için, o hep hayal edilen güzel günlerin gelmemesi için, başarmamak için hiçbir neden yok.
Comments